Breaking News

Suriye'ye derin bir şekilde yerleşmiş, "Direniş Ekseni" güçlerini genişleten,İran

Suriye'ye derin bir şekilde yerleşmiş, "Direniş Ekseni" güçlerini genişleten,İran






Bu ay İran'a ait bir insansız hava aracı İsrail hava sahasına girdiğinden bu yana,bu olay Ortadoğu'da birçok ani,seri saldırı ve karşı saldırılar oldu.Bu olaylar bölgede yeni bir savaşın olacağı konusundaki korkuları daha da artırdı.

Fakat bölgedeki bu alevlenme hareketleri her ne kadar şiddetle,İran'ın insansız hava aracının düşürülmesi ve İsrail'a ait bir jetin Suriyedeki hedefleri bombalamasından sonra düşürülmesine rağmen kısa zamanda sona erdi.Fakat bölgede sadece bir gün süren bu kavgada dahi İran'ın Suriye'de ne kadar yerleşmiş olduğu ortaya çıktı,bölgedeki stratejik haritayı ne kadar değiştirdiğinin farkına varıldı.


Suriye'de İran'a ait bazı askeri üsler









İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı taktik bilgiye sahip danışmanlarını Suriye'de kurduğu askeri üslere gönderdi.İran Devrim Muhafızlarına bağlı komutanlar sürekli kendilerini ön saflarda gösterdiler.İran,Suriye'de binlerce güçlü savaşçıyı bölgede eğitti ve eğitmeye,desteklemeyeyse devam ediyor.Ve bu militanlara yeni teknolojiler dahi veriyorlar,mesela insansız hava araçları gibi ki bu araçları düşmanlarının üzerinde casusluk faaliyetleri için olmakla beraber bazen de bu düşmanlara saldırmak için kullanıyor.




İran'ın Suriyedeki askeri varlığı olan noktalar.




Hem İsrailli yetkililer hem de İsrail'in düşmanları,İran ve İsrail arasında olacak yeni bir savaşın,İran'ın bölgedeki gittikçe genişleyen militan ağını daha da genişletebileceğini ve bu militanların başka ülkelere de yayılabileceklerini söylediler.İran bu militanlara ise "Direniş Ekseni" adını veriyor.

Beyrut'ta bulunan,ABD ve İran'ın Ortadoğudaki politikalarını araştıran Amerikan Stratejik Araştırmalar Merkezi kurucusu Kamel Wazne'ye göre:"Eğer bir savaş olursa bu savaş bölgesel olacak.Herhangi bir çatışma olursa bu İsrail'in destekçileri ve karşısındaki tüm güçlerden bütünüyle bir direniş görecektir."



İran ve müttefikleri ilk defa Suriye Devlet Başkanı Beşar el-Esad'ın Suriydeki otoritesini korumak,Suriyeli muhaliflere karşı koymak için 2011 yılında çıkan sivil savaştan sonra savaşa dahil oldu.Ve daha sonra Esad'a bağlı güçlere DAEŞ karşısında yardım etti.

Hizbullah Militanları


Fakat muhalifler bölgedeki avantajlarını kaybettikten ve Bay Esad'a hiçbir tehdit kalmadığında,İran ve müttefikleri bölgeden çıkmadı,ve odağını bölgedeki altyapıyı inşa etmeye ve bununla İsrail'i tehdit etmeye odakladı.İran,Irak ve Lübnandaki militanlarını eğitmeye ve güçlendirmeye devam edip,bölgede çıkabilecek yeni bir savaş durumunda birleşik bir cephe elinde tutma umuduyla bu çabalarını devam ettiriyor.


İran'da bulunan Demokrasileri Savunma Kuruluşunda çalışan Araştırmacı-Analist Amir Toumaj'a göre:"Yeni bir savaş durumunda esas amaç,Suriye'yi İsrail'in İran ve Hizbullah'ın yanında karşı yeni bir cephe oluşturmak,fakat bu şu an için bir amaç olmaktan için bu sahada bir gerçekliğe dönüştü."






İranlı liderle konuşmalarında açıkça İsrail ve Amerika'nın Ortadoğudaki etkinliğine karşı "Direniş Ekseni"'ni oluşturmaya çalıştıklarını söylüyorlar.Stratejistlere göre İran'ın strajesinin şifresi şu:Konvansiyonel bir güce sahip bir orduya bel bağlamak yeirne-ki İsrail böyle bir orduyu kolayca bombalayabilir- bölgede kendi çıkarlarını paylaşan yerel güçlerle sıkı bağlar kurup bunlarla finansal ve uzmansal olarak destek sağlamak.


İran'ın bu yaklaşımı Arap dünyasındaki gücünü büyütmesine olanak sağladı aynı zamanda kendi güçlerine ve ülkesine gelen tehditler de azalattı.Yine aynı zamanda İran'ın bölgede büyüyen bu etkisi bazı ülkelerle problem yarattı.Bu ülkelerden bazıları ABD,İsrail ve Suudi Arabistan.Bu ülkeler İran'ın bölgede genişlemesinden rahatsız olurken bunu durdurmak için bir çözüm üretmede ise sorunlar yaşıyor.








Golan Tepelesinde İsrail askerleri,2015

İsraildeki bazı insanlar,potansiyel olarak çıkmasını bekledikleri savaşa "Birinci Kuzey Savaşı" adını atfetmeye başladı.Bu ismin anlamı,İsrail'in hem Lübnan'da hem Suriye'de yeni cephelerde çatışması gerektiği anlamına geliyor.Ve şu anda birçok İsrailli'ye göre tehdit sadece İran destekli militanlardan değil aynı zamanda Hizbullah'a verilen hassas tesislere saldırma kabiliyeti olan yüksek-hassasiyetli silahlar da ayrı bir tehdit.Hizbullah İran'ın en güçlü ve deneyimli dış gücü.

İsrailli yetkililer,İran'ın ve müttefiklerinin karadan bir koridorla İran'dan Akdeniz'e ulaşmak istediğini söylüyorlar.Bu koridor ise Irak,Suriye ve Lübnan'dan geçior.Lübnan ve Iraktan geçen bu koridorun amacı ise,ürettikleri silahların ulaşımını kolayca sağlamak ve yeraltında fabrikalar kurup bu silahları üretmek.İsrail,Hizbullah'a gittiğini inandığı ve gelişmiş silahlar taşıdığını düşündüğü konvoyları yıllardır vuruyor.Fakat grubun gizemli yapısı hangi silahların kendilerine ulaştığını veya silah fabrikalarının faal halde olup olmadığını ise kestirmek zor.

Hizbullah'ın bu tür silahlarına,ağır başlıklara sahip yüksek hassasiyet hedeflemesi olmayan,100.000'den fazla roket ve füze örnek verilebilir.İsrail ise bu tür tehditleri İsrail'in savunma sistemlerini kolayca alt edebileceğini söylüyor.


Eski İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Yaakoy Amidror'a göre:"İsrail sadece rakamlarla yüzleşmekle kalmıyor,aynı zamanda stratejik bölgelerin zayıflığı da ayrı bir tehdit.Yeni kombinasyonlar olan daha hassas silahları ve yeni cepheler de cabası.Bunlar her biri ayrı bir problem,bunların hepsi beraber ise yıkıcı bir etkiye sahip."


İran'ın bölgedeki hareketleri ABD'yi alarm durumuna soktu.Bu Cumartesi günü Münih Güvenlik Konferasında konuşan ABD Başkanı Donald Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı H. R. Mcmaster'a göre:"İran'ın bölgeye ektiği bu uzatılar hakkında esas endişe verici olan şey bu uzantıların her geçen gün daha da kabiliyet kazanması.Ve bu yüzden artık İran'a karşı bir adım atılması gerektiğini düşünüyoruz."

İran son yıllarda Suriyedeki etkinliğini genişletirken sürekli aynı şablonu takip etti.1980'li yıllarda Lübnan'da Hizbullah'ın kurulmasına yardımcı oldu ki Hizbullah daha sonra İran'ın en etkin askeri gücü ve bölgesel bir güç haline geldi.Kendi çapında Irak,Yemen ve Suriydeki savaşlara katıldı.Irak'ta,İran hem kendine bağlı milisleri desteklerken aynı anda Irak Hükümetindeki ekonomik ve politik sistemlerle sıkı bağlar kurdu.

Suriydeki savaş,İran'a yeni fırsatlar doğurdu.Bu savaşla beraber kendine bağlı müttefikleri ile Doğu Akdeniz kıyılarını [Levant] bir yanından öteki yanına kadar kendi projesine dahil etti.

Hizbullah'a bağlı militanlar Suriyeli muhalifleri Lübnan sınırının yakınlarına kadar püskürttü.İran,Suriydeki savaşın ilk yıllarında etrafı kuşatılmış olan Esad'a yardım etmek için danışmanlar gönderdi.

Fakat 2013 yılıyla beraber,Esad'ın güçleri neredeyse yıkılmak üzereydi.Ve tam bu sırada İran çok güçlü bir şekilde olaya müdahale etti.Bölgede operasyonlar yapmak için eğitimlere,Suriye dışından birçok Şii milisi Suriye'ye muhalifler ve DAEŞ karşısında savaşmaları için göndermeye başladı.

Bugün Suriye'de bulunan İran askeri personeli sayısının,yüzlerceden binlerceye kadar olduğu tahmin ediliyor.Bazıları direk savaşa dahil olurken bunların birçoğu ise Suriye ordusunu eğiten ve gözetleyen eğitmen ve komutanlardan oluşuyor.Bu milisler,ki sayıları 20.000'e kadar olan,İran'a esas gücünü veren savaşçılar.

Bu savaşçıların yaklaşık 6.000 kişisi Hizbullah'tan oluşuyor.Diğer kalanların ise çoğu Afganistan,Irak,Lübnan,Pakistan'da savaş tecrübeleri olup parayla kandırılan ve Şii inancına bağlanmış askeri milislerden oluşuyor.Aslında,Suride savaşan bu gücün büyük bir çoğunluğu bu savaşa dini açıdan bakıyor.Düşmanları karşısında yaptıkları bu savaşı cihat etme olarak görüyorlar.


Atlantik Konseyinde çalışan ve Suriye'ye gelen yabancı savaşçıların sayısını takip eden araştırmacı Ali Alfoneh'e göre,Suriye savaşında Esad'a bağlı güçlerinin ölüm oranında yüksek miktarda bir düşüş olduğu bunun nedeninin ise Esad'ın savaşta galip gelmesi olduğunu söyledi.Fakat bu savaşçılar ülkeden geri çıkmıyorlar,ve odaklarını İsrail'e karşı çevirmeye doğru bir yol alıyorlar.


Bay Alfoneh:"İran şunu anladı ki İsrail'e karşı bir ön cephe açabilir.Burada ne savaş var ne de barış."

Bay Alfoneh araştırmasında Suriye'de İran'a ait 3 adet ana askeri üssü tespit ettiğini söyledi.Bir tanesi Halep yakınlarda,ve diğer ikisi Şam'ın kuzeyinde konuşlu.Aynı zamanda İran ve uzantılarının baskın olduğu yerlerde de küçük çaplı olarak 7 adet taktiksel üsleri de bulunuyor.

İran'ın Suriye'de sonsuza kadar varlığını sürdürmesi düşüncesi tıpkı Lübnan'da bulunan Hizbullah'ın İsrail'e tehdit oluşturduğu gibi burada da bir tehdit oluşmasından korkuyor.İran ve uzantılarına bağlı analistlerin söyledikleri şey ise tam da bu fikir.

Al Monitor'de yazan Lübnanlı Analist Ali Rizk'e göre:"Bu model Hizbullah modelinin tıpkısının aynısı."
İran çoktan Suriye'nın güneyinde savaşçıları eğitiyor ve böylece bölgede bulunan Hizbullah kuvvetlerinin sayısısı azalırken arkalarında bir güç bırakabilecekler.
Hizbullah liderleri ise Suriye'den ayrılmadan önce arkalarında bir Suriye modeli bırakmaya yemin etmişlerdi.

Geçtiğimiz aylarda,Irak Ordusuna bağlı en az iki askeri lider Lübnan-İsrail sınırı Hizbullah ile beraber ziyaret ettiler.Ve bölgede bulunan askerlere göre bu ziyaret sırasında gelecekte olabilecek herhangi bir savaş durumunda nasıl işbirliği yapılacağı da konuşuldu ve planları yapıldı.

Münih Güvenlik Konferasında elinde İran' ait drone'un parçasayıla,Netenyahu  



10 Şubattaki savaştan bu yanan İsrail kontrolü altındaki Golan Tepelerinde hayat normale döndü,Hermon Dağındaki kayak merkezi ise olduğu gibi  hala  çalışmaya devam ediyor.İsraillilerde ise savaş olacağına dair hiçbir ani his yoktu.


Fakat İsrailli ve Lübnanlılar uzun süredir sınırlarının bir ucundan öbür ucuna kadar savaş olacağının kaçınılmaz olduğunu biliyordu.İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Pazar günü Münih Güvenlik Konferasında yaptığı etkili konuşma ile İran'ın liderlerine bir mesaj gönderdi.İsrail'i test etmeye kalkmamalarını ve eğer test etmeye kalkarlarsa sadece İran'ın uzantılarına değil bizzat İran'ın kendisine saldırılacağını da söyledi.








2006 yılındaki savaştan bu yana her iki ülke de ağır yıkım ve sivil kayıplarının kendilerini savaştan caydırdığını söyleyip savaş istemediklerini söylüyorlar.Fakat İran'ın müttefiklerinin daha da güçlenmesi,İsrail'in bir yanıt vermesi olasılığını daha da arttırıyor.Ve en büyük tehlike ise herhangi bir yanlış hesabın,provaskasyonun veya hatanın her iki tarafta da yeni düşmanlıklar oluşturma riski


Bazı analistler İran'ın bölgedeki hırslı kazanımlarını kontrol etmesi için Suriyedeki savaşa dahil olan Rusya'nın da bu kazanımları kontrol etmesini umut ettiklerini ifade ettiler.Rusya savaş sırasında İranla işbirliği yaptı ancak aynı zamanda İsrail ile de iyi ilişkiler sürdürmeyi de istiyor.

Not edilmesi gereken bir başka şey ise Rusya'nın bugüne kadar halka açık bir şekilde İsrail'e hiç niçin Hizbullah konvoylarını vurduğundan şikayetçi olmamış olması.Suriye'de sadece çok az sayıda İran'ın Şii inancına bağlı nüfüsü olduğu göz önünde bulundurulursa,İran'ın bu ideolojik projesinin Suriye'de ne denli etkili olacağı tartışılır.

İran'ın istekleri hakkında birçok şey hala tam anlaşılmış değil.İsrail'in İran'a ait insansız hava aracını düşürmesinden günler sonra İsrail ordusu yetkilileri hala İHA'nın silahlı mı yoksa sadece gözlem görevi için mi hava sahasına girdiğinden emin olmadıklarını söyledi.

İsrail Hava Kuvvetleri personeli Tuğgeneral Tomer Bar gazetecilere:"Bizim için bu İHA'nın orada ne görevi icraa ettiğini anlamak çok önemli." olduğunu söyledi.
"Biz bunu anlamak zorundayız ve bunu sonuna kadar da araştıracağız."


Çeviri-EHA News-@kamerknc

Kaynak:https://www.nytimes.com/2018/02/19/world/middleeast/iran-syria-israel.html?smid=tw-share





SHARE

Milan Tomic

Hi. I’m Designer of Blog Magic. I’m CEO/Founder of ThemeXpose. I’m Creative Art Director, Web Designer, UI/UX Designer, Interaction Designer, Industrial Designer, Web Developer, Business Enthusiast, StartUp Enthusiast, Speaker, Writer and Photographer. Inspired to make things looks better.

  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder