Breaking News

Erdoğan:Türkiye,ABD ile olan krizi nasıl görüyor?


Son 60 yıldır,Türkiye ve ABD stratejik partner ve NATO müttefiği ülkeler oldu.Her iki ülke de Soğuk Savaş ve sonrasında ortak zorluklara karşı omuz omuza durdu.

Yıllar boyunca,Türkiye,ABD'ye ne zaman yardım lazım olduysa hemen yardıma koştu.Kadın ve erkek askerlerimiz Kore'de beraber kan döktüler.1962 yılında Kennedy yönetimi Türkiye ve İtalya'dan Jüpiter füzelerini kaldırarak Sovyetlerin Küba'daki füzelerini ortadan kaldırmasına olanak sağladı.Washinton'un arkadaş ve müttefiklerine şeytana karşı savaşma konusunda ihtiyacı olduğu zaman,11 Eylül saldırılarının ardından biz askerlerimizi Afganistan oradaki NATO görevinin başarıya ulaşmasına yardımcı olmak için yolladık.

Fakat ABD sürekli olarak Türk halkının kaygılarını anlamakta ve itibar etmekte hep başarısız oldu.Ve son yıllarda ortaklığımız anlaşmazlıklarla test edildi.Maalesef ki bizim bu tehlikeli trendi tersine döndürme çabamız beyhude kaldı.ABD Türkiye'nin bağımsızlığına saygı duymaya başlamadıkça ve bizim milletimizin karşılaştığı tehlikeleri anlamadıkça ortaklığımız tehlike altında olabilir.

15 Temmuz 2016'da Türkiye,Fetullah Gülen tarafından Pensilvanya'daki bir kırsal çiftlikten yönetilen ve benim hükümetim tarafından Fetullahçı Terör Örgütü olarak nitelendirilen gizli bir grubun saldırısına maruz kaldı.
Fetullahçılar benim hükümetime karşı kanlı bir darbe girişimi yapmaya çalıştılar.Tıpkı ABD vatandaşlarının Pearl Harbor ve 11 Eylül saldırılarından sonra yaptığı gibi o gece milyonlarca normal Türk vatandaşı ülkelerini koruma duygusuyla sokağa döküldü.

O gece benim uzun zamandır kampanya menajerim ve değerli bir arkadaşım olan Erol Olçok ve onun oğlu olan Abdullah Tayyip Olçok da dahil 251 masum vatandaşımız ülkelerinin bağımsızlığı için en yüksek bedeli ödedi.
Eğer benim peşimden gelen suikast timi başarılı olsaydı ben de onlara katılabilirdim.

Türk vatandaşları ABD'den tartışmasız bir şekilde saldırıyı kınamasını ve Türkiye'nin seçilmiş liderine bağlılıklarını ifade etmelerini bekledi.Ama yapmadılar.ABD'nin tepkisi tatmin edici olmaktan çok çok uzaktı.Türk demokrasisine taraf olmaktansa ABD'li yöneticiler ihtiyatla,"Türkiye'de istikrar ve barış ortamı devam etmeli." çağrısı yaptı.İşleri daha da kötüye götürmek için ikili anlaşmalar çevresinde Türkiye tarafından
iadesi istenen Fetullah Gülen hakkında ABD hiçbir ilerleme kaydetmedi.

Ortaklığımızdaki başka bir hüsran ise ABD'nin, PKK'nın Suriye kolu,1984 yılından beri binlerce Türk vatandaşının ölümünden sorumlu olan ve ABD tarafından terör örgütü olarak nitelendirilen YPG/YPD ile arasındaki ortaklık oldu.Türk yetkililerin bana verdiği yaklaşık rakamalarına göre ABD son yıllarda bu örgüte 5.000 tır ve 2.000 kargo uçağı dolu silah verdi.

Benim hükümetim sürekli olarak ABD'li yetkililerle PKK'nın Suriye kolu olan bu örgüte verilen silahlar ve eğitim hakkındaki endişelerini iletti.Maalesef ki sözlerimizi dinleyen olmadı ve ABD'nin verdiği silahlar Irak,Suriye ve Türkiye'deki sivil insanlar ve güvenlik güçlerine karşı kullanıldı.

Son haftalarda bir ABD vatandaşı olan ve Türk polisi tarafından yakalanan,terör suçlarıyla yargılanan,Andrew Brunson'ı işaret ederek bir dizi adım attı.Hukuksal sürece saygı duymak yerine,ki ben Başkan Trump'a bunu birçok buluşma ve konuşmamızda aktardım,ABD dost bir müttefiğine karşı arsız tehditler kullandı ve benim kabinemdeki bazı isimlere yaptırım kararı aldı.
Bu karar,kabul edilemez,gerçek dışı ve uzun süredir süren dostuluğumuza yapılabilecek en zararlı şeydi.

Türkiye'nin tehditlere karşı cevapsız olmadığını anlatmak adına biz de karşılık vererek ABD'li yetkilelere yaptırım kararı aldık.İleriye doğru giderken aynı prensiplere bağlı kalacağız.Benim hükümetime yargı sürecine müdahele etmeye zorlamak bizim demokratik değerlerimiz ve yasalarımızla bağdaşmıyor.


Eğer Amerika dinlemeyi reddederse, Türkiye, birçok kez olduğu gibi, kendi başının çaresine bakacaktır. 1970’lerde, Washington’un engellemelerine rağmen, Kıbrıslı Yunanlıların Türklere karşı olan katliamlarına karşı adım attık. Daha yakın zamanlarda, Washington’un Kuzey Suriye’den kaynaklanan ulusal güvenliğimize karşı olan tehditlerin ciddiliğini kavrayamaması, DEAŞ’ın NATO sınırlarından silinmesine ve Afrin’deki YPG militanlarının ortadan kaldırılmasına yol açan iki askeri müdahaleye yol açtı. Bu olaylarda olduğu gibi, kendi ulusal çıkarlarımızı korumak adına her adımı atacağız.

Şeytanın Dünya’da cirit attığı bu zamanda, on yıllardır müttefikimiz olan ABD tarafından Türkiye’ye karşı atılan tek taraflı adımlar sadece Amerikan çıkar ve güvenliklerini tehlikeye atacaktır. Çok geç olmadan Washington bu yanlış eğilimden vazgeçmelidir ve bizim ilişkilerimizin asimetrik olabileceğini ve Türkiye’nin birçok alternatifi olduğunu anlamalıdır. Bu tek taraflılık ve saygısızlık trendi geri döndürülemezse, bu bizim yeni arkadaşlar ve müttefikler aramamıza yol açacaktır.
SHARE

Milan Tomic

Hi. I’m Designer of Blog Magic. I’m CEO/Founder of ThemeXpose. I’m Creative Art Director, Web Designer, UI/UX Designer, Interaction Designer, Industrial Designer, Web Developer, Business Enthusiast, StartUp Enthusiast, Speaker, Writer and Photographer. Inspired to make things looks better.

  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
  • Image
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder